Ekonomik koşulların iyiden iyiye arttığı son dönemlerde emekli maaşı ile dahi geçinemeyen, boşanmış ve ikinci evliliğini yapmış bir aileye en büyük darbe 15-20 yıldır boşandığı eşinin yüzünü dahi unutmasına rağmen maaşının yarısına yakın miktarını yoksulluk nafakası olarak ödemesidir.

         Sayın Cumhurbaşkanı son Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesi ve sonrası böyle bir uygulamanın nafaka ödeyen bireyler açısından büyük haksızlık olduğunu, acilen bu konuda gerekli düzenlemeler yapacaklarına söz vermişti. Aradan bir hayli zaman geçmesine rağmen bu konunun hala çözülememiş olması mağdur aileler açısından büyük sorunlar oluşturmaktadır. Boşanmış kadını mağdur sıfatıyla korumayı amaçlayan mevcut nafaka kanunu, diğer taraftan ikinci evliliğini yapmış, mutluluğu ikinci evliliğinde arayan kadını da mağdur etmektedir. Yirmi yıl önce boşanmış ve hala nafaka ödeyen birey işsizliğin de had safhada olduğu ülkemizde aldığı emekli maaşının yarısını yoksulluk nafakası verince kalan ile bu aile nasıl geçinir diye soran ve soruna çözüm üreten bir iktidar ve Cumhurbaşkanı arıyorum. Bir gün evli kaldığı halde 5-10-15 hatta 20-25 yıldır nafaka ödeyen binlerce mağdur seslerinin duyurulmasını ve konunun acilen T.B.M.M.'nin Ekim ayında açılmasıyla bu konuda çözüm üretecek adım atmasını bekliyoruz. Bir vatandaşımız 20 yıl önce boşandığını, boşandığından bu güne kadar düzenli olarak emekli maaşından kesilen yoksulluk nafakası nedeniyle yoksul duruma düştüğünü söyleyerek, bir kaç cümle ile durumunu anlatıp, devletin ilgili birimlerinden acil çözüm getirmesini istedi. Emekli maaşım 14000 tl., 5760 tl. nafaka ödüyorum. Elimde kalan 9000 tl. den öncelikle yaklaşık 3000 tl. kredi taksitlerim, ortalama 2000 tl. kredi kartının asgari tutarını ödedikten sonra kalandan 7500 tl. ev kirası, aylık 510 tl. su, 320 tl., elektrik, doğalgaz faturası ödemem gerekiyor ama param yetmiyor. İş arıyorum, yaşım 64 iş bulamıyorum. Yeter artık bu kanayan kangren olmuş yarama neşter vurun diyor. 1988 yılına kadar bir yıl ile sınırlı olan, dinimizce de kadının iddet süresi ile sınırlı olan yoksulluk nafakası 1988 yılından sonra neden ömür boyu olarak değiştirildi. Boşanmış birey Sosyal Yardımlaşma Kurumu değildir ki, boşandığı kadının yıllar süren sosyal güvencesi olsun. Eğer mağdur birey maddi ve manevi sosyal yardıma ihtiyacı varsa devletin ilgili kurumlarının araştırarak, ihtiyaç gerçekten mevcutsa devlet kanalıyla destek sağlamasını, aksi takdirde bireyi çalışarak kendi emeği ve kazancı ile yaşamaya yönlendirmesini bekliyoruz. 

        İnanıyorum ki devletin ilgili kurumları T.B.M.M. açılır açılmaz acilen bu konuda gereken sonuca giderek, açlık sınırında yaşam mücadelesi veren ikinci evliliğini yapmış ailelerin bu yoksulluk nafakası ödeme mecburiyetinden kurtarırlar.       

Saygılarımla